pürdikkat

Kitap Tavsiyesi: Pürdikkat

Pürdikkat

Akıllı makineler, günümüzde hızla akıllanmaya ve birçok iş alanında insanların yerlerini almaya devam ediyor. Biz ise, boş vaktimizin ciddi bir kısmını 5 dakika göz atmak için girdiğimiz uçsuz bucaksız sosyal medya denizinde geçiriyoruz. İş hayatında da durum pek farklı değil. Çalışırken geçen vaktimizin çoğunu da telefonumuza sürekli gelen bildirim ve mail bombardımanları gibi birçok çeldiriciye maruz kalarak, düşük verimlilikle geçiriyoruz. Bunun sonucunda, günümüz dünyasında, zamanını maksimum verimlilikte kullanan, zor işleri çabucak öğrenebilen hem hızlı hem de nitelikli üretim yapabilen insana duyulan ihtiyaç süratle artıyor. Bu özelliklere sahip olabilmeye giden yolun ise “pürdikkat” çalışmaktan geçtiğini söylüyor kitabın yazarı Cal Newport. Pürdikkat çalışmanın başlı başına bir beceri olduğunu, ciddi emek ve istikrarlılık sonucu kazanılabildiğini öne sürüyor.

Kitap Ne Anlatıyor?

Sürekli ulaşılabilir olmak, gün içinde birçok toplantı yapmak, açık ofislerde çalışmak gibi pek çok unsur, bizi asıl yapmamız gereken işe kendimizi vermekten alıkoyuyor ve çalışmamızı yüzeyselleştiriyor. Cal Newport’un deyişiyle, “…günümüz iş dünyasına yön veren eğilimler, insanların pürdikkat çalışma becerisini her an köreltiyor.”. Peki, bu şartlarda pürdikkat çalışma becerisini nasıl kazanabiliriz? Cal Newport bu sorunun cevabını “teorik” ve “pratik” olarak ikiye böldüğü kitabın “pratik” kısmında veriyor. Pürdikkat çalışmaya dair birçok yaklaşımdan bahsediyor ve kendimize en uygun olanı seçme imkânı tanıyor. Oysa tüm yaklaşımların bir ana fikir etrafında toplandığını görüyoruz: planlı çalışmak, bilişsel yeteneklerimizin sınırlarını sonuna kadar zorlamak ve çalışma sırasında çeldiricileri mümkün olduğu kadar kısmak. Bu şekilde üretilen yeni değerlerin ve geliştirilen kişisel becerilerin başkalarınca taklit edilmesinin oldukça zor olduğunu şu şekilde vurguluyor:

“…günümüz ekonomik düzeninde bir kıymetiharbiyeye sahip olmanın yolu, karmaşık şeyleri çabucak öğrenmede ustalaşmaktan geçiyor ve bu da pürdikkat çalışma becerisini gerektiriyor. Bu beceriyi edinmediğiniz taktirde teknoloji ilerleyedururken geride kalmanız işten bile değil.”

 

“Zihninizi dikkat çelicilerin boyunduruğundan kurtarmadığınız müddetçe, ne kadar uğraşırsanız uğraşın, odaklanmaya yönelik çabalarınız akamete uğramaya mahkûmdur. Tıpkı beden sağlığına antrenman dışı zamanlarda da özen gösteren profesyonel bir sporcu gibi, siz de odaklanma harici zamanlarda zihninizi toksik girdilerden korumalısınız; bunaldığınız her an aklınızdan geçen ilk şey tüymekse, sıra pürdikkat çalışmaya geldiğinde zorlanırsınız.”

Yazar Neyi Amaçlıyor?

Yazar, kitabı bitirdiğimizde pürdikkat çalışmanın önemini ve gerekliliğini kavramış olmamızı, bu kavramı meslek hayatımızın merkezine nasıl yerleştirebileceğimizi, bu durumdan nasıl faydalanabileceğimizi bize öğretmiş olmayı hedefliyor. Kitabı okudukça, Carl Jung’dan Bill Gates’e kadar nice ismin, başarılarını pürdikkat çalışmaya -kendileri yöntemin adından haberdar olmasa da- borçlu olduğuna dair somut kanıtlar görüyoruz. Bu noktada benim çıkardığım en büyük ders, başarı için ihtiyacımız olan şeyin ulvi bir işten ziyade; işimize yönelik geliştireceğimiz ulvi yaklaşım olduğu. Her yerde karşımıza çıkan “Geleceğin Meslekleri” isimli listelere bel bağlamaktansa “Geleceğin Yaklaşımı” arayışında olmamız gerektiğini düşünüyorum.

Uğur Eroğlu

 

Tags: No tags

Comments are closed.